prenses-deniz
Emektar Admin
- Katılım
- 27 Nis 2014
- Mesajlar
- 999
- Tepkime puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 50
Merhaba Elif,
Bugün sana seslenmek istedim. Uzun zaman oldu ve neler neler anlatamadım sana Nasıl anlatayım ki, anlatamam. Ama aklıma ne geliyor biliyor musun? Hiç görmediğim Salih dedeye sorular sormak isterdim. Ona sormak istediğim çok soru olabilirdi. Şimdi sormak istemiyor musun diye sorabilirsin. Sadece şuan soru sorabilecek vaziyette değilim, onu biliyorum.
Elif Yazarken farkediyorum. Anlatamadığım ne çok şey var İnan mürekkebin kulağına bile fısıldayamıyorum, hiç geçmeyecek izi kağıttan diye. Telefonuma baktım şimdi. Mesajda ablamın dediğine göre eniştem Suriyedeki akrabalarıyla konuşurken sürekli bomba düşüyormuş. Oysa ben bu sabah yalnızca derse gecikmenin derdiyle uyanmıştım ve arkadaşımla sinemaya girmiştim. Bir de eve gelip biraz daha uyuyayım demiştim. Saçma sapan tartışmalarda insanlara gönül koymuştum. Sanırım alaycı bir tavırla güldün ama kabul et düşündün de
Ne alâkası var be salak derken usulca elmacık kemiklerin gerginliğini kaybetti.
Belki, evet dünyada böyle şeyler olur, senin başına taş düşmediyese yaşamaya devam et diyorsundur. Ben de aynı şeyi söylüyorum Elif. Zaman ağlamak zamanı değil. Zaten bilirsin gönül ağlar, yüz güler bizde. Seneler varki hep bunu öğretti hayat bize. Gerçi yaşımız kaç Olsun. Ders almayı bilene. Dikkat et Elif! Hayat bu, doğumunla başlayan bir okul. Ana kucağı ana okuludur, ordan anla meseleyi. Yani her şey bir ders, sen dik dur.
Yine de bilmiyorsun değil mi kime ok kime yay olacağını. Kime batan ok kimin elinde gerilen yay Eh o kadarını da sen bul.
Zor bir zaman bu.
Sevmekle sınanıyor insan. Sevmek demişken
Ah yazamıyorum Bırak Elif, konuşamıyorum
Bugün sana seslenmek istedim. Uzun zaman oldu ve neler neler anlatamadım sana Nasıl anlatayım ki, anlatamam. Ama aklıma ne geliyor biliyor musun? Hiç görmediğim Salih dedeye sorular sormak isterdim. Ona sormak istediğim çok soru olabilirdi. Şimdi sormak istemiyor musun diye sorabilirsin. Sadece şuan soru sorabilecek vaziyette değilim, onu biliyorum.
Elif Yazarken farkediyorum. Anlatamadığım ne çok şey var İnan mürekkebin kulağına bile fısıldayamıyorum, hiç geçmeyecek izi kağıttan diye. Telefonuma baktım şimdi. Mesajda ablamın dediğine göre eniştem Suriyedeki akrabalarıyla konuşurken sürekli bomba düşüyormuş. Oysa ben bu sabah yalnızca derse gecikmenin derdiyle uyanmıştım ve arkadaşımla sinemaya girmiştim. Bir de eve gelip biraz daha uyuyayım demiştim. Saçma sapan tartışmalarda insanlara gönül koymuştum. Sanırım alaycı bir tavırla güldün ama kabul et düşündün de
Ne alâkası var be salak derken usulca elmacık kemiklerin gerginliğini kaybetti.
Belki, evet dünyada böyle şeyler olur, senin başına taş düşmediyese yaşamaya devam et diyorsundur. Ben de aynı şeyi söylüyorum Elif. Zaman ağlamak zamanı değil. Zaten bilirsin gönül ağlar, yüz güler bizde. Seneler varki hep bunu öğretti hayat bize. Gerçi yaşımız kaç Olsun. Ders almayı bilene. Dikkat et Elif! Hayat bu, doğumunla başlayan bir okul. Ana kucağı ana okuludur, ordan anla meseleyi. Yani her şey bir ders, sen dik dur.
Yine de bilmiyorsun değil mi kime ok kime yay olacağını. Kime batan ok kimin elinde gerilen yay Eh o kadarını da sen bul.
Zor bir zaman bu.
Sevmekle sınanıyor insan. Sevmek demişken
Ah yazamıyorum Bırak Elif, konuşamıyorum