bediullahaziz
FCTS Üye
Bismillah her Hayr'ın başıdır.
Bir zaman gayet; akıllı, zengin, güçlü ve mahir bir ressam,sadece takdir edilmek amacıyla bir resim sergisi açmış. Fakat sahnenin gerisinde durmuş, kendisini konuklara göstermemiş. Konuklara her türlü ikramı yapmış.
Resim sergisini gezen misafirler, harika eserlere bakmışlar;ne kadar güzel resimler diyerek aralarında konuşurlarken, birisi; ressamı göremediği için; acaba bu harika resimleri kim yapmıştır? diye bir soru ortaya atmış.
Bir kısım insanlar;bu resimler kendi kendine olmuştur demişler.
Bir kısım insanlar; bu resimleri tabiat kanunlarının yaptığını iddia etmişler.
Bir kısım insanlar ise; tabloyu meydana getiren materyaller olan boya, fırça, kağıt, kafa kafaya verip birleşerek, bu harika resimleri meydana getirmiştir demişler.
Bir kısım insanlar ise;harika eserlerin ve ikramların; ancak akıllı,mahir,güçlü, zengin bir sanatkar tarafından yapılabileceğini, söyleyip; kendilerine ikramda bulunan,O sanatkarı içeriden, alkışlar ile çağırıp, kendisiyle tanışmış ve teşekkür etmişler.
İşte biz de; bu canlı kainatın, tek; sanatkarına, yaratıcısına, Rabbine, İlahına, Musavvirine, Bediisine, Malikine; Allah diyoruz.
Bir sanatkarın yaptığı bir eser ile; Allahın bir şeyi yaratmasındaki fark şudur ki; sanatkar; Allahın yarattığı materyalleri kullanarak ancak bir eser yapabilir.
Mesela; bir ressam; boya,fırça vs.materyalleri kullanarak ancak cansız bir insan resmi yapabilmektedir. Allah ise, bir başkasına veya başka bir şeye muhtaç olmadan ve yine kendisinin yarattığı ve kendi eseri olan zerrecik bir nutfeden; koca bir insanı inşaa etmekte ve canlı ve cüz-i iradesi, aklı, şuuru, nefsi, vicdanı, ruhu, duyguları, duyu organları, sinir sistemi vs. olan harika bir eser yaratmaktadır.
Evet evet;pozitif ilimler; bu kainat nasıl yaratılmıştır sorusunu cevaplamaya çalışır.Din ise;bu kainatı kim ve ne için yaratmıştır sorusunu cevaplamaya çalışır.
***Bir eser,sanatkarının bir parçası olmadığı gibi; sanatkar da, eserinin bir parçası değildir.Yani mahlukat, Allahın bir parçası değil, eseridir. Yani vahdet-ül vücudu doğru anlamak gerektir.Yoksa Allah mahlukatın bir parçası olsa idi; cehennemde cehennemliklerle birlikte; kendi kendini yakması gibi akla ve mantığa aykırı bir şey olur idi.***
Yazının devamı ALLAH adresinden okunabilir.
Bir zaman gayet; akıllı, zengin, güçlü ve mahir bir ressam,sadece takdir edilmek amacıyla bir resim sergisi açmış. Fakat sahnenin gerisinde durmuş, kendisini konuklara göstermemiş. Konuklara her türlü ikramı yapmış.
Resim sergisini gezen misafirler, harika eserlere bakmışlar;ne kadar güzel resimler diyerek aralarında konuşurlarken, birisi; ressamı göremediği için; acaba bu harika resimleri kim yapmıştır? diye bir soru ortaya atmış.
Bir kısım insanlar;bu resimler kendi kendine olmuştur demişler.
Bir kısım insanlar; bu resimleri tabiat kanunlarının yaptığını iddia etmişler.
Bir kısım insanlar ise; tabloyu meydana getiren materyaller olan boya, fırça, kağıt, kafa kafaya verip birleşerek, bu harika resimleri meydana getirmiştir demişler.
Bir kısım insanlar ise;harika eserlerin ve ikramların; ancak akıllı,mahir,güçlü, zengin bir sanatkar tarafından yapılabileceğini, söyleyip; kendilerine ikramda bulunan,O sanatkarı içeriden, alkışlar ile çağırıp, kendisiyle tanışmış ve teşekkür etmişler.
İşte biz de; bu canlı kainatın, tek; sanatkarına, yaratıcısına, Rabbine, İlahına, Musavvirine, Bediisine, Malikine; Allah diyoruz.
Bir sanatkarın yaptığı bir eser ile; Allahın bir şeyi yaratmasındaki fark şudur ki; sanatkar; Allahın yarattığı materyalleri kullanarak ancak bir eser yapabilir.
Mesela; bir ressam; boya,fırça vs.materyalleri kullanarak ancak cansız bir insan resmi yapabilmektedir. Allah ise, bir başkasına veya başka bir şeye muhtaç olmadan ve yine kendisinin yarattığı ve kendi eseri olan zerrecik bir nutfeden; koca bir insanı inşaa etmekte ve canlı ve cüz-i iradesi, aklı, şuuru, nefsi, vicdanı, ruhu, duyguları, duyu organları, sinir sistemi vs. olan harika bir eser yaratmaktadır.
Evet evet;pozitif ilimler; bu kainat nasıl yaratılmıştır sorusunu cevaplamaya çalışır.Din ise;bu kainatı kim ve ne için yaratmıştır sorusunu cevaplamaya çalışır.
***Bir eser,sanatkarının bir parçası olmadığı gibi; sanatkar da, eserinin bir parçası değildir.Yani mahlukat, Allahın bir parçası değil, eseridir. Yani vahdet-ül vücudu doğru anlamak gerektir.Yoksa Allah mahlukatın bir parçası olsa idi; cehennemde cehennemliklerle birlikte; kendi kendini yakması gibi akla ve mantığa aykırı bir şey olur idi.***
Yazının devamı ALLAH adresinden okunabilir.