Neler yeni
  • ☼ FLaTCaST ELELE'YE FACEBOOK , RESMİM.NET , HIZLIRESİM.COM , TİNYPİC.COM , PİC-UPLOAD.DE , DİRECTUPLOAD.NET aracılığı ile resim, gif vb. görseller kesinlikle eklenmemesi önemle rica olunur. Eklendiği an görevli arkadaşlar tarafından silinecektir!!! ☼

PRoFeSSioNaL

Kurucu Başkan
Katılım
14 Ağu 2013
Mesajlar
2,794
Tepkime puanı
354
Puanları
83
Yaş
44
Web sitesi
www.flatcastelele.com
Atatürk İnkılâbı’nda Cumhuriyetçilik ana ilke ve esas değerdir. Çünkü Cumhuriyet, Atatürk İnkılâbı’nın bütün verimlerini temsil eden bir devlet ve hükümet şekli olarak değiştirilemez bir cevherdir. Bu ilke yeni Türkiye Devleti’nin temelidir. Bu yüzden 1924’lerden itibaren Türkiye Cumhuriyeti anayasalarında, meclislerce değiştirilmesi teklif bile edilemeyecek bir ana kuruluş değeri ile korunmuş ve yerleşmiştir. Bu niteliği ile Cumhuriyet, devlet düzen ve yönetiminde şahsilik ve keyfiliğin hâkim olmasını önleyen en sağlam teminattır. Ayrıca Türkiye’de siyasal iktidarların el değişmesi ve dağılması bakımından sosyal yapı üzerine en kuvvetli şekilde etki yapan Atatürk ilkelerinden en önde gelenidir. Nitekim Atatürk’ün bütün konuşmalarından açık bir şekilde anlaşılacağı üzere Cumhuriyet, demokratik parlamenter düzendir. Şu kadar ki; Atatürk’ün bu ilke ile amaçladığı düzen, her yönüyle çağdaş bir Türkiye yaratmak için seçilmiş bir yol, bir sistemdir. Ancak şu unutulmamalıdır ki, Cumhuriyetçilik ilkesini halkçılık ve milletçilikten soyutlamaya imkân yoktur. Zira Cumhuriyetçilik gerçek mana ve hüviyetini bunlar sayesinde kazanmaktadır. Şu halde diyebiliriz ki, Cumhuriyetçilik, Milliyetçilik ve Halkçılık bir başka deyişle millet olma, demokratik bir idareye kavuşma gayretleri ve ilkeleri birbirinden ayrılamaz bir bütündür. Burada onun cumhuriyet ve demokrasi üzerine olan düşüncelerini biraz daha açarak Cumhuriyetçilik ilkesini izaha çalışacağız. Onun devlet ve rejim çeşitleri üzerinde araştırma ve değerlendirmeler yaptığını bilmekteyiz. Ölümsüz Önder egemenlik ilkesi hakkındaki fikirlerini açıklarken diyor ki; “Çağımızda, bu esas teşkilatın dayandığı, anane haline gelmiş bir takım temel ilkeler vardır. Demokrasi ilkesi (Halkçılık). Bu ilkeye göre irade ve egemenlik milletin bütününe aittir ve ait olmalıdır. Demokrasi ilkesi millî egemenlik şekline dönüşmüştür.
— Temsilî hükümet ilkesi, bu ilke, millî egemenliğin uygulanması ve yürütülmesini düzenler.
— Devletin esas teşkilatını saptayan kanunun, diğer kanunlara üstünlüğü ilkesi. Bu ilke çağdaş esas teşkilatta, kanuniliğin ve adlî kararlılık ve yerleşmenin doğurucusudur.
Bu saydığımız ilkeler, demokrasi ilkesinin binası gibi görülür. Gerçekten de demokrasi ilkesi, uygulamadaki değerini, ancak bu ilkeler sayesinde kazanır”.
Bundan sonra, hâkimiyet İlkesini daha genişçe incelemeye önem veren Atatürk, devlet şekillerinden “monarşi, oligarşi ve demokrasi” (Halkçılık) başlıkları altında düşüncelerini belirtmekte ve “Demokrasi ilkesinin en çağdaş ve mantıkî uygulanmasını sağlayan hükümet şekli Cumhuriyettir… Millet, egemenliğini, devlet yönetimine katılmasını, ancak zamanında oyunu kullanmakla temin eder” demektedir. İşte bu nedenledir ki, Atatürk’ün milli egemenlik ve halkçılık kavramı ile bağlantılı olan Cumhuriyetçilik ilkesini Türk siyasal hayatında demokrasiye yöneliş ve hazırlanışın bir işareti saymak gerekir.
Şimdi niçin Cumhuriyet sorusunu, Atatürk’ün bizzat kendi söylevlerinden aldığımız parçalarla cevaplamaya çalışalım :
“Cumhuriyet ahlâkî fazilete dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir. Sultanlık korku ve tehdide dayanan bir idaredir. Cumhuriyet idaresi faziletli ve namuslu insanlar yetiştirir.
Sultanlık, korkuya ve tehdide dayandığı için korkak, alçak, sefil ve rezil insanlar yetiştirir. Aradaki fark bunlardan ibarettir.”

“Türk milletinin tabiat ve adetlerine en uygun idare Cumhuriyet idaresidir.”
“Cumhuriyet idaresini, Cumhuriyetten söz etmeksizin millî hâkimiyet esasları içinde her an Cumhuriyet’e doğru yürüyen şekilde toplamağa çalışıyorduk.”
“Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir. İcra kuvveti, teşriî selahiyeti milletin yegane mümessili olan Mecliste tecelli etmiş ve toplanmıştır. Bu iki kelimeyi bir kelime İle özetlemek mümkündür. Cumhuriyet”.
“Cumhuriyet rejimi demek demokrasi sistemi ile devlet şekli demektir. Biz Cumhuriyeti kurduk, Cumhuriyet 10 yaşını doldururken demokrasinin bütün icaplarını sırası geldikçe koymalıdır” diyordu.
Yine bir başka söylevlerinde de “Hiçbir zaman hatırınızdan çıkmasın ki Cumhuriyet, sizden, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister” diyerek Cumhuriyetin kesin emrini açıklarken “Benim için bir taraflık vardır: Bir tarafım. O da Cumhuriyet taraflılığı fikrî ve sosyal inkılâp taraflılığı. Bu noktada Yeni Türkiye topluluğunda bir ferdi hariç düşünmek istemiyorum.” Öz deyişiyle Cumhuriyetçilere bir tek yolun varlığını kesin direktif olarak iletmekte idi.
 
Geri
Üst Alt